Hayır olsun, bu ara etrafımda bir Japon rüzgarı esiyor. Bugüne kadar hiç ilgimi çekmemişti Japonya çünkü bir kere adamlar başka alfabe kullanıyor. Çok disiplinli olduklarını, ilkokullarda okul temizliğini çocukların yaptığını, samuraylarını; yani televizyon bana ne dayattıysa onları biliyorum bölük pörçük. Türkiye deyince akıllarına develer, çarşaflı kadınlar, dansözler, şiş kebap ve rakı gelen ecnebiler gibiyim.
Japonlar, bize göre gelenek göreneklerine daha mı düşkün bilmiyorum ama Starbucks, Mango, Burger King gibi kapitalist parazitler bir ülkeye girdi ise deformasyon kaçınılmaz, herhalde Japonya'da da değişim rüzgarları şiddetle esiyordur ve yerel kültür çoktan tozlanmaya terk edilmiştir gençler tarafından. Son okuduğum Kaiken'de Japon kadın Naoka'nın tek derdi özgürlüktü, babasından sert bir disiplin (Grange, Japon çocukları için dayak sıradan diyor) görmüştü ve geleneklerini biteviye aşağılıyordu.
Bunları neden yazdım? Tanizaki hangi kesimi anlatıyor anlayamadım ama o kesimi hiç sevmedim. Parasal nedenlerle, oğlunu boşanmaya zorlayan zorba bir yaşlı kadın, her türlü etkiye açık, pasif, çocuksu bir koca, babasından para tırtıkladığı sürece mutlu görünen yeni eş arasında geçiyor öykü ve elbette bir de Lili var. Kedi.
Eski eş Şinako, koca evinden kovulunca kız kardeşinin yanına sığınır ve dikiş işleri yaparak kıt kanaat geçinmeye başlar. Bir yandan da sürekli intikam planları kurmaktadır. Kocası ve yeni eşine her gün lanet eder. Koca ve genç karısı da mutlu değildir. Yeni gelin Fukuko ev işlerini sevmeyen, gezmek eğlenmek isteyen hoppa bir kadındır ve Şinako'nun kocasından vazgeçmeyeceğini düşünmektedir. Erkek karakterimiz Şozo ise karısının izniyle dışarı çıkmakta, ondan harçlık almakta, kedisi Lili'yle oyun oynamaktan başka bir şeye ilgi duymamaktadır. Şozo'nun annesi Orin ,oğlunun geleceğinin zengin eş Fukuko'ya bağlı olduğunu düşünmekte ve Fukuko'yu hoş tutmak için gelininin çamaşırlarını bile yıkamaktadır.
Herkesin mutsuz olduğu ve diğeri için haince planlar yaptığı bu ortamda Lili sahneye çıkar. Eski eş yeni geline mektup yazıp '' Her şeyimi aldın, çeyizimin bile üstüne oturdun, karşılığında senden tek bir şey istiyorum: Lili'' der ve olaylar garip bir hal alır.
Erkek Lili'sine çok düşkündür ve kesinlikle vermek istemez. Fukuko ''Ya ben ya kedi'' der. Şozo, istemeye istemeye kediyi gönderir ve sonunda herkes olan bitende kendi payı olduğunu kedi sayesinde keşfeder.
Kısa, sürükleyici bir kitaptı, denk gelirse okuyun derim, yalnız kedilere karşı çok iyi duygular oluşturuyor ve hemen bir kedi sahiplenmek istiyorsunuz ; benden söylemesi.
Etiketler: Japonya, Roman
